Bugün, milletimizin hayatında derin yaralar açan, inançların, değerlerin, hak ve özgürlüklerin ayaklar altına alındığı 28 Şubat’ın 28. yıldönümündeyiz.
Bugün, milletimizin hayatında derin yaralar açan, inançların, değerlerin, hak ve özgürlüklerin ayaklar altına alındığı 28 Şubat’ın 28. yıldönümündeyiz.
Bugün, milletimizin hayatında derin yaralar açan, inançların, değerlerin, hak ve özgürlüklerin ayaklar altına alındığı 28 Şubat’ın 28. yıldönümündeyiz.
28 Şubat, yalnızca takvimlerde yer alan bir tarih mi? Yoksa bir dönemin adı mı?
28 Şubat; inancıyla, kimliğiyle, değerleriyle yaşamak isteyen insanların maruz kaldığı adaletsizliğin, zulmün ve vesayetin sembolüdür.
Başörtüsü yasağı nedeniyle üniversite kapılarında gözyaşı döken gençler, ikna odalarında psikolojik baskıya uğrayan öğrenciler, eğitim hakları ellerinden alınarak hayallerinden koparılan bir nesillerdir.
İnancı nedeniyle işinden edilen, emeği, yılları, geleceği gasp edilen yüz binler, milyonlardır.
Başörtüsü sebebiyle evladının yemin törenine alınmayan anneler, kimliklerindeki fotoğraf nedeniyle hastane kapılarından çevrilen insanlardır.
Darbeyle hükümete, ülkenin yönetimine ve geleceğine ipotek koymaya çalışan zihniyet, birebir insanların hayatlarını da tahakkümü altına almıştı. İnsanların hayatından uzun yılları çalan bu dönem, halkın iradesine vurulmak istenen prangaların bir yansımasıydı.
Ülkemiz ve milletimiz tüm darbelerden olduğu gibi 28 Şubat’tan da çok büyük zarar gördü. Çok acılar yaşandı. Hakkın ve adaletin yanında olmayı; inancı, özgürlüğü ve bağımsızlığı için mücadele etmeyi her şeyin üstünde tutan bu millet, iradesine sahip çıktı. Ayaklarına vurulmaya çalışılan prangaları bir bir kırdı.
Tarihinde bağımsızlık, özgürlük, adalet ve hakkın hâkim olması için mücadeleler veren, kahramanlık destanları yazan milletimiz, bu darbeyi de arkasından gelen 15 Temmuz hain darbe girişimini de aynı iradeyle geri püskürttü.
Bugün 28 Şubat darbesinin üzerinden tam 28 yıl geçti. Darbeciler gibi darbenin karşısında dimdik duran, mücadele eden, direnen insanlar ve kurumlar da tarihte yerini aldı.
Bizler, 28 Şubat’ta nasıl hakkın ve haklının yanında olduysak bugün de aynı kararlılıkla mücadelemizi sürdürüyoruz. Milletimizin iradesine, yaşam hakkına ve geleceğine göz diken odaklarla, 28 Şubat zihniyetiyle, mücadelemiz hep devam edecek.
İmam hatip nesli olarak, geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da halkımızın iradesinin yanındayız, darbelerin ve vesayetin ise karşısındayız.
Kimse gençlerimizin hayallerini çalamayacak, kimse inancımıza dokunamayacak.
Yaşananları unutmadık, unutturmayacağız.