08 Eylül 2024
YENİ ŞİARIMIZ SADAKATLE

ÖNDER İmam Hatipliler Derneği’nin, 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı içerisinde kullanacağı şiar, 21. İmam Hatipliler Kurultayında açıklandı. Yeni şiar “Sadakatle” olarak belirlendi.

08 Eylül 2024

ÖNDER İmam Hatipliler Derneği’nin, 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı içerisinde kullanacağı şiar, 21. İmam Hatipliler Kurultayında açıklandı. Yeni şiar “Sadakatle” olarak belirlendi.

 

ÖNDER İmam Hatipliler Derneği’nin, 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı içerisinde kullanacağı şiar, 21. İmam Hatipliler Kurultayında açıklandı. Yeni şiar “Sadakatle” olarak belirlendi. 

21. İmam Hatipliler Kurultayı, 7-8 Eylül 2024 tarihlerinde Kocaeli Kongre Merkezi’nde yapıldı. Programda açılış ve protokol konuşmalarının ardından daha önceki yıllarda olduğu gibi yılın şiarı açıklandı. Şiarı ÖNDER Genel Başkanı Abdullah Ceylan kamuoyuna duyurdu. 

Şiarın tam metni şöyle: 

 

Bismillahirrahmanirrahim

Es-sıdk,

El-Kalem,

Es-Sâffât,

Vel Âdiyât…

Yarattığına bahşettiği hakikati kalemiyle hükmeden Allah’a hamdolsun. 

Furkân’ı hükmün sahibiyle müjdeleyen, levlâke sırrının mazharına sonsuz salât ve selam olsun

İstikamet üzere yaşayan cihanın sıdk timsali ashâbına selam olsun.

Selam, mukaddes dava uğruna sabrı kuşanan, kevniyâtı azmine şahit kılan, ümidini inancına azık yapan izzetli dava erlerinin üzerine olsun.

VEYL

Nizama adanmış secdelerin gölgesinde ışıldıyorken hakikat, mazhariyetiyle murâd edildi kudret sırrına hâkim olanın arzu ettiği sadakat. İhtiras ve ihanetin ardında sır tutarken inkârın nüvesi, kibir ve enaniyetin uhdesinde yeşerdi insanın bâtılla mücadelesi. Kulakları sağır eden müfsidin nefesi yayılırken rahmanın arzına, sükutuyla dahi saf tuttu insan müfsîd olanın ardına… Ekini ve nesli mahkûm ederken insan sükûnuna, kudretinin tecellisiyle eşlik etti yaradan, Nuh’un serencamına.

Ne düştükleri hasedin dipsiz kuyularında muzaffer oldu Yusuf’un kardeşleri, ne arzı endam eylediği sokaklarda faydası dokundu Karun’a, şöhret ve hazinesi. Bir avuç adanmışın karşısında kibir ve intikam ateşi kavururken Mekke çöllerini, Habbab Bin Eretin sabâtına şahitlik etti her bir kum tanesi. 

Veyl olsun onlara ki;

Atılırken Mekke’nin dikenli yollarına mübarek adımlar, Zeyd’in sadakatiyle arşınlanırken Taif’te sokaklar, mahzun olmuş iken tüm kainat ve mahlukat, sabrı kuşanmış bir nida yükseldi; “onlar bilmiyorlar.”

SABR

Aydınlatınca yürekleri ilahi davanın hüzmesi, ötelere kadar uzandı zulmün ve zalimin hikayesi. Kâbilin fermanı kuşattıkça cihânı, kaskatı kesildi kalpler, aramaz oldu insan akıl ve izânı. Oluk oluk akarken zamanın üzerine nisyan, bir muştu oldu çağlara, ayaklarını istikamet üzere sabit kılan.  Ve böylece takdir edildi sabırla başlayan ilk imtihan. 

Devha’nın gölgesinde şahitlik ederken Hâcer’e âkıbeti, İsmail’in sabrında gizlenmişti metanet ve teslimiyeti. 

Mezalime karşı tedirgin bir annenin imdadına yetişti “sabret” nidâsı. Selametle sulanan, nar dolu kuyularda müjdelendi tıpkı İbrahim gibi Uhdud Ashabı. İnançla yürüdüğü yolda bir çocuğun kifayetinde gizliyken Rabbe sadakatin bedeli, aynı inançla yürüdü kızgın kayaların altına Bilâli Habeşî. 

Uhud’un yamaçlarında melekler gölgelerken Amr, Hallad ve Abdullah’ı, inancıyla mührünü vurdu zamana Hind’in o eşsiz sadakat ve sabrı.

Hikmete râm olmuş gönüller inandı ki; rabbin müjdesine nail olmanın yegâne limanı, hak yolunda adanmış bir kalbin, inançla yoğrulmuş bir yüreğin hak uğruna sebâtı.

CEHD

Müfsîd olanın süflî esintilerine karşı koyamayan insan, dûçar oldu haz ve hevanın çorak toprağına. Efsunladı onları güç ve ihtiras bataklığı. Oysa Rahman, ezelden tayin etmişti zamanı ve ahde sadık olanların elleriyle inşa edecekti nizâmı. Şehrin öteki ucundan koşarak gelenlerin hakikat pınarları sulayacaktı çağları. Asrın firavunlarına karşı Musaların ardına sıralarken inananları, Şam’ın kudretli saraylarında inkarcıların diliyle müjdeleyecekti Habib-i Kibriya’yı. Bir sabîye minberle inşa ettirdiği ümidi, azmine matuf kıldığı fetihle taçlandıracaktı Kudüs semalarında Selahattin-i Eyyubi’yi. Rahîm olan öylesine vaad etmişti ki ahdini, Firdevs’e kadar yoldaş eyledi Kehf Ashabına sadakatiyle tâ ki Kıtmiri.

Zalime ve zulme yüz çeviren, imtihanın hikmetine râm olan ahde sadık kalanlar kuşandılar cehd ve sebatı. Başladılar tayin edilmiş zamana karşı mesuliyeti yerine getirmeye. Ve böylece giriştiler ilâhi yazgıdan aldıkları ilham ile mücadeleye. Tarumar edilmiş kalplerin imdadına yetişirken kahramanlar, çorak topraklara nal sesleriyle ektiği tohumları imanla sulamış, evvelce inşa etmiş yarınları. Şehrin meydanlarında yükselirken zulmün yankıları, mazisine sadakatini sunan asrın yiğit adamları, kadınları ve gençleri; ne terk etti davasını ne de kardeşlerini.

Tayin edilmiş ömürlerini mücadeleye sunanların bağrında yeşerdi metanetin filizleri.  İnandıkları dava uğruna yürürken sarp yamaçlarda, imanı ve ahlakıyla göğüs gerdi zulmün her türlüsüne mazinin ÖNDERLERİ. Üniversite sıralarından kampüslere, sokaklardan meclislere, mahkemelerden kürsülere, mücadelesiyle miras bıraktılar şanlı bir cihadı mâziden geleceğe. 

FETH

Ey batıla veyl edip sabrı ve sebâtı kuşanan, sadakati yalnızca Rabbine ve Resulüne olan davamızın ÖNDERLERİ;

Asırlardan bu yana süregelen şanlı mücadelemize sadık kalmak, devraldığımız şerefli bayrağı yarınlarımıza taşımak asli vazifemizdir…

Samimi bir dua, ihlaslı bir çabayla günümüzü inşa eden gönüllerin davasına aynı inanç aynı ihlas aynı samimiyetle sadık kalacağız…

Kabe’ye sadakatimizi sunacağız; etrafında halka halka birlenecek, diline, mezhebine, ırkına bakmadan her bir Müslümanı kardeş bileceğiz. Irkçılığı ve düşmanlığı ayaklarımızın altında ezeceğiz.

Medine’ye sadakatimizi sunacağız; nakış nakış kalbimize işleyecek, yeniden cihana ümit olacak bir medeniyet inşa edeceğiz. 

Kudüs’e sadakatimizi sunacağız; hafızamıza kazıyacak, mücadeleyi elden bırakmayacağız ve direnişe sahip çıkacağız. 

Suffa’ya sadakatimizi sunacağız; her bir mazlumun imdadına yetişecek, zalimin kalbine korku salacak, kabul edilmiş duaların neslini yetiştireceğiz.

Ey İmam Hatipli Kardeşim;

Sadakattir, ellerdeki duaları ulaştıran semaya,

Sadakattir, huzurdaki secdeleri ulaştıran mîrâca,

Sadakattir, cihad meydanlarında erleri alnı açık yürüten şehadete,

Sadakattir, sarp ve geçilmez sanılan engin dağlarda ulaştıran felaha.

Sadakatimizi sürdüreceğiz imam hatip düşünü kuran kutlu geçmişe, Sadakatimizi sürdüreceğiz imam hatip davasını yaşayan bilince… 

Hayallerimize sadık kalacak ve yeni bir dünya inşa edeceğiz. 

Süflî esintilere kurban olmayacak, ayaklarımızı sabit kılacağız. 

Zorluklara karşı sabır ve sebat gösterecek, engellemelere rağmen geri durmayacağız. 

Azmi elden bırakmayacağız ve mücadeleyi mahşere dek sürdüreceğiz. 

Ve inanıyoruz ki; yüreklerin fethine uzanan yeni bir çağın müjdesi yankılanacak göklerde, imam hatip neslinin yüreklerinde ki sadakatle…

 

 

Paylaş

DİĞER HABERLER